Merhaba arkadaşlar , Verimlilik ve minimalizm kavramlarına ek olarak, bir diğer önemli kavramı, farkındalığı ele almanın vakti geldi.
Belki de sitemizin en derin konularından biri olacak bu seri, hayatın anlamını sorgulamaya, daha bilinçli yaşamaya ve kendimizi daha iyi tanımaya odaklanacak.

Peki, neden farkındalık? Günlük hayatımızda sıkça duyduğumuz bir kelime olmasa da, aslında her an içimizde olan bir potansiyel.

Magazin programlarında, tartışma programlarında veya dizilerde pek rastlamasak da, bu kavram, hayatımızın her alanında büyük bir öneme sahip.

Farkındalık Nedir ve Neden Bu Kadar Önemli?

Farkındalık, basitçe, o an ne olup bittiğinin farkında olmak, düşüncelerimizi, duygularımızı ve çevremizi gözlemleyebilmektir. Ancak, bu tanım sadece bir başlangıç. Farkındalık, hayatı daha derinlemesine deneyimlemek, kendimizi ve evreni anlamak için bir araçtır.

Bir kaplumbağa düşünün. Hayatta kalmak için içgüdüleriyle hareket eder, ancak yaşamı idrak edebilme potansiyeli yoktur. Farkındalığı eksik bir insan da, tıpkı bir hayvan gibi, sadece dürtüleriyle yaşar. Oysa insanı hayvandan ayıran en önemli özellik, farkındalığa sahip olmasıdır.

Farkındalık, tüm özelliklerimizi besleyen kan gibidir. Tüm yeteneklerimizin özgürce kanat çırptığı gökyüzüdür. Tüm balıkların yaşamını sağlayan denizdir. Dünyanın en büyük oyunu, gereksiz şeyleri önemliymiş gibi göstermek, önemli şeyleri ise göz ardı etmektir. Farkındalık, dünyanın perdenin arkasına sakladığı en değerli şeydir.

Farkındalık Eksikliğinin Sonuçları

Farkındalık eksikliği, insanı hayvani karakterine indirger. Şuursuz, idraksiz, anlamdan uzak bir şekilde yaşamaya devam etmektir. İşte bu yüzden, farkındalık, bir insanın yaşama sahip olabileceği en önemli özelliktir.

İnsanlar 90 yaşına geliyor, ancak sahip oldukları mucizevi yeteneklerin farkına varamadan ölüyorlar. Yaşamayı deneyimlemeden ölüyorlar. Bu, doğduğumuz andan itibaren beynimize sürekli gelen kodlarla, dışarıdan öğrenilenlerle yaşamaktır. Nerede ağlayacağımızı, nerede utanacağımızı, nasıl konuşacağımızı bile dışarıdan öğreniyoruz. Beynimiz, öğrendiği şeyleri otomatik pilota atarak enerji tasarrufu yapıyor ve böylece karşımıza çıkan olaylarda kendi kararlarımızı değil, önceden gelen reflekslerimizle yaşıyoruz.

Farkındalığı düşük bir insan için yaşamak, kendiliğinden olan bir şeydir. Oysa farkındalık arttıkça, idrak etmeye, anlamaya ve görmeye başlarsın. Uyuduğun uykudan uyanmaya başlarsın.

Uyanış: Farkındalıkla Gelen Özgürlük

Çevremiz tarafından sunulan paket programlardan, kimlik hapishanelerinden kurtulmanın tek yolu, farkındalığa sahip olmaktır. Uyanmaktır. Çünkü uyananlar gerçeği görür.

Rüyalarımızı düşünün. Rüyanın içindeyken o absürt durumu sorgulamayız, ancak uyandığımızda şaşırırız. Aynı şekilde, sinemada perdeyi izlerken de sorgulamayız.

Gördüklerimizi kendi gerçekliğimiz olarak kabul ederiz. Hayat da bazen böyledir. Hedeflerle dolu, başımızı kaldırmamızı engelleyen bir koşuşturmaca içinde, nerede olduğumuzu, kim olduğumuzu sorgulamayız ve perdenin arkasında ne olduğunu keşfetmeyiz.

Sinemaya gidin, ancak sinemada olduğunuzu unutmayarak izleyin. Sinemada olduğunuzu unutup kendinizi perdenin içine atarsanız, orada onlarca yıl geçirirsiniz ve gördüğünüz gerçekliğe dönüşür.

Farkındalık Herkes İçindir

Farkındalık, hangi görüşe sahip olursanız olun, nerede yaşarsanız yaşayın, kim olursanız olun, herkes içindir. Bizi özgür kılacak, kanatlandırıp gerçeğe uçuracak yegane kazanımdır. Bir ideolojiye ait değildir, insan içindir.

Farkındalığı artırmaya başlayan insan, etrafında ve kendinde olan bitenleri idrak etmeye başlar. Daha da ilerisi, bir bütünün parçası olduğunu anlamaya başlar.

Farkındalığı Nasıl Artırabiliriz?

Önümüzdeki videolarda, farkındalığın önemini, tanımını ve nasıl artırabileceğimizi parça parça işlemeye çalışacağız. Farkındalık, hayvanlı olmayıp her insanda olan, ancak özellikle modern dönemde insanın unuttuğu bir yetenektir. Yaşınız, yurdunuz ne olursa olsun, tekrar uyandırılabilir, mevcut oranı tekrar artırılabilir.

Tekrar insana dönmek, öze dönmek, o kutsal olan potansiyeli insana dönebilmek için farkındalığımızı tekrar uyandırmak, ayağa kaldırmak, tekrar edinmemiz gerekiyor. Çevremizin bize gerçeklik diye yutturmaya çalıştığı o kimlik hapishanelerinden kurtulup, gerçek olan, kadim olan, kutsal olan, doğru olan gerçeğin peşinden gitmeliyiz. Aksi takdirde, muhtemelen son nefesimizde ıskalanmış hayatlarla dolu olduğumuzu fark ederiz.

Farkındalıkla Dolu Bir Yaşam

Farkındalık, hayatı daha anlamlı, daha dolu ve daha özgür yaşamamızı sağlayan bir anahtardır. Bu anahtarı kullanarak, kendimizi, çevremizi ve evreni daha iyi anlayabilir, daha bilinçli kararlar verebilir ve daha tatmin edici bir yaşam sürebiliriz.

Bu seride, farkındalığı derinlemesine inceleyerek, hep birlikte bu yolculuğa çıkacağız. Unutmayın, **farkındalık sadece bir kelime değil, bir yaşam biçimidir.